Çatı Katı seminerlerimize 2021 Nisan ayında Küresel Isınma ve Su Sorunu konusu ile devam ediyoruz. Konuğumuz Meteoroloji ve Afet Yönetimi Profesörü Sn. Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu.

Grup firmalarımızın katılımıyla gerçekleşen seminerimiz; ‘Küresel Isınma ve Su Sorunu’ konu başlığı altında; çağımızın sorunu olan iklim krizi hakkında tüm çalışanlarımızın bilgilenmesini sağlamıştır.

Sayın Kadıoğlu iklim krizinin geçmişten günümüze kadar insanların yaptığı hatalardan yaşam tarzlarının gün geçtikçe değişmesinden kaynaklandığını düşünmektedir.

Küresel iklim değişikliğinin nedenleri nelerdir? Dünya olarak ne gibi sorunlarla karşılaşacağız?

Hızla artan sanayi, yerleşim bölgeleri ve yerleşim bölgeleriyle birlikte insan faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonu, kullanılan yakıt kaynaklı sera gazı emisyonları çevre ve atmosferi yüksek oranda kirletmektedir. Sera gazının her geçen gün artışa geçmesi günümüzdeki küresel iklim değişimi ve küresel ısınma problemini ortaya çıkarmıştır. Ve bu iklim değişikliği birçok iklimsel tehlikeyi beraberinde getirmektedir. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz;

• Sıcak hava dalgaları
• Orman yangınları
• Kuraklık, su kıtlığı ve tarımsal rekoltede düşüşler
• Şiddetli yağışlar (ani sel ve şehir sellerinde artış)
• Tropikal fırtınaların, yani tayfunların sayısı ve şiddeti

Bu etkileri en aza indirgemek için ne yapılmalı?

Çevre kirliliği önlenmeli ve beraberinde doğal kaynaklar korunmalıdır. Sürdürülebilirlik insan hayatı ve doğa için oldukça önem arz etmektedir. Yetkili otoriteler tarafından risk yönetimleri geliştirilmeli ve kirliliği önlemeye yönelik çalışmalar yapılmalıdır.

Yağışları nasıl etkileyecektir? Bu konuda neler yapılmalıdır?

Kuraklık şehirlerde kullanma suyu kıtlığının yanı sıra, tarımsal ürün ve hidro elektrik üretiminde de büyük düşüşlere yol açabilir. Bu nedenle, su havzalarının ve tarım alanlarının korunması büyük önem arz etmektedir. Ayrıca kuraklık, ülke içinde şehir sınırlarını aşan sular ile beraber ülke sınırlarını aşan sularda da büyük sıkıntılara yol açabilecektir. Bu nedenle, suyun artan önemi göz önünde bulundurularak, ilerideki yıllarda, suyun yönetimine, kuraklık planlarına, suyun yeniden kullanımıyla ilgili sistemlerin geliştirilmesi ve sulama tekniklerinin iyileştirilmesi çabaları yoğunluk kazanmalıdır.

Küresel İklim Değişikliğine Karşı Ne Gibi Tedbirler Alınmalı?

• “Küresel Düşün Yerel Hareket Et” prensibine uygun şekilde hareket edilmelidir.
• Firmalar enerji ve su tasarruflarına yönelik çalışmalar yapmalıdır.
• Rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynakları daha çok geliştirilmelidir.
• Yanlış gübreleme ve yanlış sulamada uygulamalarından kaçınılmalıdır.
• Az tüket, yeniden kullan, geri dönüştür prensibi tüm faaliyetlerin temelinde olmalıdır.
• Ağaçlandırma-ormanlaştırma çalışmaları yapılmalıdır.
• Birey olarak kişisel ihtiyaçlarda tasarrufa gidilmeli, temiz doğaya zarar vermeyen ürünler tercih edilmeli, seyahat eylemleri de en aza indirilmeye çalışmalıdır.

Tüm bunları göz önünde bulundurduğumuzda bir tane dünya vardır ve kaynaklarıyla birlikte onu korumak zorundayız. Yaşanılacak bir dünya kalmadığında, insanlar yemeğe, suya ulaşamadığında her şey için geç olabilir.